İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Londra’nın artık eskisi kadar güvenli bir yer değildir. Bu sebeple Peter, Susan, Edmund ve Lucy isimli dört cocuk, taşrada güzel bir evi olan Profesör Kirke’ün yanına gönderilir. Bitip tükenmeyen enerjileriyle koca malikanenin altını üstüne getiren dörtlü, bir elbise dolabının icinde gizlenen müthiş bir keşifte bulunurlar: başka bir dünyaya acılan bir büyülü bir gecit!
Onlara bir görev verilir. Hayvanların konuştuğu müthiş tehlikeli ve cazibeli bu dünyanın yaratıcısı ve kralı olan Aslan’ı bulmak ve ic karartıcı bir büyüyle, bu güzel dünyayı bitmez tükenmez bir kışa mahkum eden Cadı’yı yenilgiye uğratmak. Ve kimbilir belki de ölümsüz bir yaşam ve unutulmaz isimlere sahip olma şansı!
J.R.R. Tolkien’in dostu, ilham vereni ve cağdaşı olarak bilinen C.S. Lewis’in 7 kitaplık Narnia Günlükleri, gercekten de cocuksu bir şekilde başlar ve yetişkinlerin dimağlarını alt üst eden büyülü bir evrene uzanır. İyi bir edebi metin olarak bilinen Günlükler, şimdi de Şrek filmlerinin yönetmeni Andrew Adamson’un ellerinde beyazperdeye uzanıyor.